Skip links

YUMURTALIK

KANSERİ

Yumurtalık tümörleri, yumurtalık içinde köken aldığı hücre tipine göre alt tiplere ayrılır.

Bir kadının, hayat boyu yumurtalık kanserine yakalanma riski 1/54-1/70 arasında değişmektedir. Erken dönemde, pek bulgu vermez. İleri dönemlerde ise karında şişlik, hazımsızlık, kilo kaybı gibi yakınmalar olabilir.

 

Yumurtalık tümörleri, yumurtalık içinde köken aldığı hücre tipine göre alt tiplere ayrılır. Bunlar içinde en sık görülen, epitelyal over tümörleridir.

 

Yumurtalık tümörleri, yumurtalık yolu (fallop tüpü) kanseri ve primer peritoneal kanser ile benzer davranış gösterdiği için tedavi süreçleri de benzerdir.

 

Literatürde bugüne kadar, hastalık ortaya çıkmadan yakalayabilmek için yapılan tarama stratejileri çalışmalarında, henüz yüz güldürücü bir sonuç alınamamıştır. Ancak, aile öyküsü bulunan kişilerde takip daha dikkatli yapılmalı, genetik açıdan danışma verilmelidir.

 

Risk faktörleri arasında, infertilite, erken yaşta adet olma (menarş) ve geç menopoza girme, ailede meme ve yumurtalık kanseri öyküsü bulunması yer alır.

 

Hastalığın ön tanısı klinik, radyolojik yöntemler (ultrasonografi, bilgisayarlı tomografi, manyetik rezonans görüntüleme…) ve serum tümör belirteçleri ile konur. Kesin tanı ise operasyon sırasında alınan materyalin patolojik incelemesi sonrasında konur.

Hem kesin tanı, hem de tedavi için cerrahi esastır. Hastalığın yumurtalık dışına çıktığı durumlarda, operasyon sonrası kemoterapi gereklidir. Cerrahiye uygun olmayan hastalarda ya da cerrahi ile hastalığın tamamının çıkarılamayacağının öngörüldüğü hastalarda, tedaviye önce kemoterapi ile başlanabilir. Kemoterapi sonrası cerrahi planlanır

Yumurtalık kanseri cerrahisinde temel ilke, tümörün tamamının (geride hastalık kalmayacak şekilde) çıkarılmasıdır. Bu ilke içerisinde, yumurtalık dışında farklı organ rezeksiyonları da uygulanması gerekebilir. Bu nedenle, cerrahinin bu konuda deneyimli cerrahlar tarafından yapılması, hastanın ileriki dönemde sağ kalımını etkileyen en önemli unsurlardan biridir.

Tedavilerin bitiminde, izlem süreci de çok önemlidir. Genellikle ilk iki yıl 3 ayda bir; ardından 5. yıla kadar 6 ayda bir; sonrasında yıllık takip önerilmektedir.