Rahim ağzı kanseri, dünya genelinde en sık görülen jinekolojik kanser olmasına rağmen, ülkemizde rahim ve yumurtalık kanserinden sonra üçüncü sırada görülmektedir. Menopoz öncesinde ya da sonrasında görülebilir. İlişki sırasında kanama, düzensiz kanama, kasık ağrısı gibi şikayetler bulunabilir.

En önemli sebebi HPV enfeksiyonudur. Ancak zeminde yatan immunsupresyon (bağışıklığın baskılanması) ve sigara kullanımı, oluşumu hızlandırabilir.

HPV enfeksiyonuna bağlı olarak görülmesi nedeniyle, önlenebilir bir hastalık olarak kabul edilmektedir. Serviks kanserinin ortaya çıkmadan yakalanabilmesi için çok etkin bir yöntem olan rahim ağzından sürüntü alma (smear) ve alınan sürüntüde hücre bazlı (sitolojik) değerlendirme ve HPV DNA taraması metodları, taramanın etkin yapıldığı ülkelerde, hastalığa bağlı ölümleri anlamlı olarak azaltmıştır (bkz: Smear testleri)

Anormal smear sonuçları ayrı bir bölümde bahsedilmiştir (bkz: Anormal smear sonuçları ve kolposkopi)

Rahim ağzı kanserinden korunmaya yönelik aşılar ayrı bir bölümde bahsedilmiştir (bkz: HPV enfeksiyonu ve aşıları).

Hastalığın tanısı biyopsi ile konur.  Tanı konulduktan sonra, hasta operasyona uygun evrede ise standart yaklaşım, radikal histerektomi denilen rahim ve çevre dokuların birlikte çıkarılmasıdır. Hastanın evresine ve nihai patoloji sonuçlarına göre, tedaviye radyoterapi ve/veya kemoterapi eklenebilir.